kısa tarihini , en iyi kahvecilerilerini ve birbirinden
lezzetli biralarını yazmıştım. Sıra Berlin’de neleri gezmek gerekir? Berlin'de ne yenir
ne içilir? Berlin'de ulaşımı nasıldır?Berlin'de dikkat edilmesi gerekenler? sorularının
cevaplarına geldi.Berlin hakkında
hazırladığım şimdilik bu son yazı ile, seyyahlar için detaylı bir Berlin Gezi
Rehberi/ Berlin Dosyası sunmuş olmayı umut ediyorum.
Charlottenburg Sarayı
17. yy. da Prenses Charlotte 'un yazlık sarayı için inşa edilmiş.Almanya'nın ilk Barok sarayı olma özelliğini taşıyor. Bazı bölümler tadilat nedeni ile kapalı olsa da saray çok büyük ; salonlar, sanat eserleri, seramikler ve şapeli ile göz alıcı.Lakin bilet fiyatları 17 EUR . Buraya kadar gitmişken, kraliyetin porselen takımlarının sergilendiği Belvedere binası da gezilebilir. Giriş 4 EUR.
Berlin denilinde ilk akla gelen sokak yemeği.Haşlanıp ızgara edilmiş sosis, üzerine köri baharatlı ketçap benzeri bir sos ile servis ediliyor. Pek çok kaynakta en iyisi Curry 36 olarak geçse de inanmayın. Curry 36 popüler olması nedeniyle önünde her daim kuyruk var, çalışanları kaba ve sosisleri sıradan. Bence şehrin en iyisi Curry 61. Hemen Maps-Me’ye yazıp yerini işaretliyoruz. Sade ve patatesli menü ya da sandviç seçenekleri sunuyorlar. Patatesli menü ( bol patates + 2 adet sosis) 4 EUR civarında. Porsiyonlar doyurucu, lezzet mükemmel.
MarktHalle Neun
Kısaca Markthall yani kapalı pazar yeri.Pazarda minik stand ya da tezgahlarda mevsimine göre şarküteri ürünleri, pizza,çeşitli hamur işleri, vegan yemekler, geleneksel Alman atıştırmalıkları, istiridye ve başka pek çok seçenek sunuluyor.Aynı zamanda sebze-meyve tezgahları da olan gerçek bir pazar.Yiyeceğinizi alıp, ortak alanlardaki tahta masalarda zaman geçirebiliyorsunuz. Fiyatlar uygun, yiyecekler taze ve güzel.Belli dönemlerde festivaller düzenleniyor, festival zamanı kalabalık, diğer günler de hoş bir tenhalığı var.
Berlin, hamburger konusunda sayısız seçenek sunuyor. Bence en iyisi Kreuzberg meydandaki Burger Meister. Zira iyi bir hamburger; ekmeğinden , içine giren soslara dek kalite ve lezzet içermeli. Burger Meister ekmekleri tazecik, üstü iyi kızarmış, çıtır, içi yumuşacık ama malzemelerin etkisi ile hamurlaşmamış. Hamburger köfteleri siparişten sonra pişiriliyor, zaten açık mutfak , tüm süreci izleyebiliyorsunuz. Köfteler, yüksek ısıda dışı mis kokulu içi sulu olacak şekilde pişiyor. Cheddarı, karamelize soğanı, turşusu ve bacon, her biri kendi içinde şölen. Bir ısırık ve lezzetin dansı. Tiryakisi olacağınızdan ve her gün en az bir burger yiyeceğinizden eminim.Zaten mekan her daim dolu, siparişi verince kasadan numara alıp bekliyorsunuz. Menüde 5-6 çeşit hamburger ve patates var. Bizim favorimiz cheesburger ve burgermeister. Berlin’de pek çok restoran o meşhur cola markalarını satmıyor, Afrikola ya da Fritz Kola gibi yerel ve vegan markalar tüketiliyor. Burgerininiz yanına yerel kolalardan ya da biralardan ekleyebilirsiniz. Patatesleri iyi değil. Her güzelin kusuru vardır diyip hamburgerle yetiniyoruz. Fiyatlar 4-5 EUR civarında.
Keyifli okumalar:
Berlin’e Nasıl Gidilir?
Berlin’de 2 havaalanı var;
Tegel ve Schönefeld. Tegel, filmlerde gördüğünüz eski, köhne
minicik bir havaalanı, kıtalar arası uçuşlar buradan yapılıyor.
Schönefeld’i ise ekonomik fiyatlı hava
yolu şirketleri kullanıyor. Easyjet vb… İstanbul kalkışlı THY uçuşları Tegel,
Pegasus ise Schönefeld varışlı hareket ediyor. Aslında yerli-yabancı pek çok hava yolu şirketinin Berlin'e uçuşu var. Ben bir kaç hava yolu şirketinden şaşmadığım için hepsi hakkında yorum yapamıyorum. Tegel o kadar küçük ki, Berlin’a
varış esnasında yapılan pasaport kontrol kuyruğu körüğe hatta neredeyse uçağın
içine dek uzanıyor. Free Shop 2 raftan oluşuyor. Schönefeld ise, biletleme ve valiz teslim kısmı ile
Anadolu’daki küçük havalimanlarından farksız.Ama bu görünüş sizi yanıltmasın. Burada hava trafiği çok yüksek ,
pistler büyük ve pasaport kontrol noktaları ile uçuş kapıları arasındaki
mesafeler uzun. Özellikle hafta sonu veya gece uçuşu yapıyorsanız personel
sayısının azlığı nedeniyle , pasaport kontrollerinde uzun kuyruklar
oluşuyor.30-40 dk. civarı beklemek gerekebiliyor.Çalışanların ve görevli
polislerin sıcakkanlı olmadığını belirteyim.En iyisi
işi şansa bırakmamak ve erkenden alanda olmak.
Berlin’de Havaalanı Şehir Merkezi Ulaşım
Tegel’de , havaalanı kapısından çıkar çıkmaz otobüsleri
göreceksiniz. Bilet satışı için kioskları kullanabilirsiniz.
Schönefeld için ise ulaşım seçenekleri çok daha fazla. Metro ,
tren, otobüs… Ancak havaalanı ile en yakın toplu taşıma noktası arasında
yaklaşık 3 km lik yürüşüyüş mesafesi var. Bagajınız ağırsa, çocuğunuz mızmızsa ve hava soğuksa yürüyüş mesafesi işkenceye dönebilir. Yani duruma göre
taksi kullanmak da doğru bir seçenek olabilir.3 kişi ya da daha kalabalıksanız, 20 EUR toplu taşıma
bileti almak yerine 30 EUR ödeyerek havaalanına daha konforlu bir şekilde
ulaşabilirsiniz.
Berlin’de Şehir İçi Ulaşım
Berlin'de şehir içi ulaşım aslında çok basittir.
Metro yapımına 1902’de başlanmış.Muazzam ve düzenli bir metro ağı var.Aşağıdaki bu resmi şehrin her yerinde göreceksiniz.
Metro yapımına 1902’de başlanmış.Muazzam ve düzenli bir metro ağı var.Aşağıdaki bu resmi şehrin her yerinde göreceksiniz.
Güzergahlar U ve S Bhann olarak ikiye ayrılmış
durumda.Hangi noktaya hangi trenle gideceğiniz bilgisine duraklarda asılı
detaylı haritalardan ulaşabilir, Berlin ulaşım uygulamasını indirebilir ya da
Maps me uygulamasını kullanabilirsiniz. Biz Maps Me kullandık, hangi durakta
binip hangisinde inmemiz gerektiğini hatasız bir şekilde gösterdi. Özellikle iş
çıkış saatlerinde metrolar kalabalık adeta Levent-Taksim hattı gibi.Ama genel
olarak bir kez kullanırsanız hemen çözebileceğiniz basit bir yapı.
Yani Berlin’de ulaşım çok kolay ama pahalı.
Tek kişi 2 saatlik bilet ücreti 2.8 EUR .4 kişilik 4 seferlik bilet almak isterseniz 9 EUR. Tek kişilik günlük sınırsız bilet ise 7 EUR. Pek çok farklı alternatif var evet kafa karıştırıcı.En iyisi Berlin'e gitmeden Berlin Bilet linkini kontrol etmek.
Günlük sınırsız
biletin , bileti saat kaçta almış olursanız olun gece 02:00’de kullanılmaz hale
geleceğini belirteyim.Ayrıca bileti satın aldıktan sonra duraklardaki minik
makinelerde bir kez onaylatmanız gerekiyor. Onaylatılmamış bilet, geçersiz
sayılıyor. Toplu taşımalarda rutin bilet kontrolü yapılmıyor.Ama müfettişler
rastgele duraklarda bilet konrolü yapabiliyorlar. Ayrıca bu görevliler
sivil giyimli, uzun saçlı , sakallı vb… olabildikleri için resmi görevli olduklarını
anlamak zor. Yakalanırsanız kişi başı 50 EUR ceza kesiliyor.
Günlük biletler ile UBahn, SBahn, otobüs ve tramvay kullanılabiliyor.
Ama gözünüz korkmasın. Gezilecek bölgelerin çoğu
birbirine yakın. Konakladığınız mekan da merkezi bir noktada ise her gün toplu
taşıma kullanmanız gerekmeyecek. Hatta aylardan baharsa ve hava güzelse iyi bir
yürüyüş ayakkabısı sizi Berlin metrosundan daha çok mutlu edecektir.
Berlin’de Konaklama
Berlin’de konaklama fiyatları yüksek.İki kişi için gecelik
fiyatlar min. 70 EUR civarında. Biz şanlıyız, Berlin’de çok yakın bir
dostumuzun evinde konaklıyoruz.Böyle bir imkanı olmayan ama ekonomik bir seçim yapmak isteyenlere şehir
merkezindeki hostelleri önerebilirim. Yeri çok güzel ve temiz hosteller var. Çocukla seyahat edenlere ise ev kiralamalarını önerebilirim.Seçenekleri incelemek için burayı tıklayabilirsiniz. Pansiyon ya da ev kiralayacak olursanız Berlin'in güzel pazarlarından, Bio ürün çeşitliliğinden faydalanabilirsiniz. Zira yazımın devamında belirttiğim üzere Berlin'de restoranlar da pahalı.
Berlin’de Gezilecek Yerler
Berlin gez gez bitecek gibi değil. 150
müze,saraylar,anıtlar, köprüler, bahçeler, galeriler,sergiler, tiyatrolar,
konserler, alışveriş merkezleri, tarihi
binalar,bit pazarları, caddeler , sokaklar var da var… En iyisi önceliklendirmek, beklentiye
ve seyahat süresine göre plan yapmak.
Çocuklarla Berlin Aile Tatili
Çocuklarla Berlin gezisi çok eğlenceli.Zira Berlin'de çocuğunuzl
a gidebileceğiniz yerler bol.
Çocuklarla Berlin gezisi çok eğlenceli.Zira Berlin'de çocuğunuzl
a gidebileceğiniz yerler bol.
ve Berlin, çocuklarla gezmek için mükemmel bir şehir; parklar,
oyun alanları ve içinde ördekler yüzen
yeşil alanlar ile dolu. Üstelik trafik ve zemin uygun olduğu için çocuk taşıma
aparatı ile beraber bisiklet kiralayabilirsiniz.Zaten şehrin her
noktasında bisikleti ve çocuğuyla yolculuk yapan anneleri görecek ve
imreneceksiniz.Organik besinlere ulaşım da çok kolay. Envai çeşit organik
sebze, meyve, süt, kefir, sandviç hatta
şekerleme, çikolata,dondurma gibi sağlıklı içerikli yiyecekleri sırt çantanıza
atıp yeşillikler üzerinde piknik yapabilirsiniz.
Ayrıca:
Doğa Bilimleri Müzesi - Museum für Naturkunde
Berlin’deki 150 müzeden biri olan Doğa Bilimleri Müzesi, her
yaştan çoğun ilgisini çekecektir. Üstelik giriş fiyatı uygun , 18 yaş altı ücretsiz, yetişkin 8 EUR. Okul gezilerine de
ev sahipliği yaptığı için biraz kalabalık. Dinozor gibi nesli tükenmiş hayvan iskeletlerinden nadir görünen minerallere 25.000.000 obje ile dolu. Alçıdan yapılan kemikleri, kemiklerin
nasıl birleştirildiğini, nasıl boyandığını, sentetik tüylerin nasıl takıldığını
görüyorsunuz .Pek çoğu tanınmayan bu kopya hayvanlar hakkında bilgi
ediniyorsunuz. Girişte yer alan 13 m boyundaki dinozor iskeleti büyülüyor. Kocaman goril ya da sevimli bir kaplan ile
fotoğraf çektirebiliyor, inceleyebiliyorsunuz. Ayrıca canlı böcek koleksiyonu
da var. Müzenin bir bölümü de uzay istasyonu gibi tasarlanmış. Odalardan
birinin tavanında yıldızları görebileceğiniz bir gökyüzü yapmışlar. Gezegenler
ve güneş sistemi hakkında pek çok bilgi, simülasyon ve work shoplar yapılıyor, çocuklara evrim teorisi anlatılıyor. Biz kızımla hem eğlenip hem de şaşırmış ve çok iyi vakit geçirmiştik. Çıkışta
az ilerdeki açık pazardan ucuz pizza alıp banklarda atıştırmak da bonus
olmuştu.
Belin Hayvanat Bahçesi -Berlin Zoo
Doğaya duyarlı bireyler olarak hayvanat bahçelerine karşıyız. Dostlarımızın doğal alanlarından alınıp kafese tıkıldıkları ve bilet karşılığında insanlara endam gösterdikleri bir nevi hapishane olan bu mekanlardan ben de hoşlanmıyorum. Ama Berlin şehir merkezindeki bu hayvanat bahçesi farklı. Buranın sakinleri gerçek yaşam alanlarına benzer koşullarda (hava , su, sıcaklık ) misafir ediliyor, geniş mekanlarda yaşıyor ve iyi besleniyorlar. Her tür için ayrı bir mutfak, temiz ve sağlıklı yiyecekler bulunduruyorlar.Mutlu oldukları her hallerinden belli, eğleniyor, oynuyor , dans ediyorlar. Hatta maymunların beslenme saatlerine denk gelen ziyaretimde, rezene, kuşkonmaz,hindiba, beyaz havuç gibi bizlerin kolay ulaşamadığı sebzelerle beslendiklerine şahit oldum. Muz ve elmaları anlatmaya gerek duymuyorum.
Doğaya duyarlı bireyler olarak hayvanat bahçelerine karşıyız. Dostlarımızın doğal alanlarından alınıp kafese tıkıldıkları ve bilet karşılığında insanlara endam gösterdikleri bir nevi hapishane olan bu mekanlardan ben de hoşlanmıyorum. Ama Berlin şehir merkezindeki bu hayvanat bahçesi farklı. Buranın sakinleri gerçek yaşam alanlarına benzer koşullarda (hava , su, sıcaklık ) misafir ediliyor, geniş mekanlarda yaşıyor ve iyi besleniyorlar. Her tür için ayrı bir mutfak, temiz ve sağlıklı yiyecekler bulunduruyorlar.Mutlu oldukları her hallerinden belli, eğleniyor, oynuyor , dans ediyorlar. Hatta maymunların beslenme saatlerine denk gelen ziyaretimde, rezene, kuşkonmaz,hindiba, beyaz havuç gibi bizlerin kolay ulaşamadığı sebzelerle beslendiklerine şahit oldum. Muz ve elmaları anlatmaya gerek duymuyorum.
Üstelik şehrin hemen
merkezinde , metrodan çıktığınız anda karşınızda. Şehrin göbeğinde böyle devasa
bir yeşil alan görmek beni şaşırtmıştı. Alan çok büyük, rahatlıkla yarım gün
geçirebilirsiniz. İçeride sizi neler mi bekliyor? Sevimli filler, devasa züfalar, su
aygırları, penguen, kutup ayısı, marsık , sansar , kuşlar, sürüngenler,
kedigiller belki de şimdi unuttuğum daha neler neler? Bir de akvaryum kısmı var
ki extra ücrete tabii. İstanbul’daki gibi kocaman bir akvaryum düşünmeyin
minicik bir yer hatta vaktiniz sınırlı ise es geçin derim.Burada beni tek
şaşırtan silindirik bir tüp içinde dönüp duran planktonlar oldu.
Bol bol fotoğraf ve video çekebileceğiniz, makinelerden
hatıra madalyonlar alabileceğiniz ama en önemlisi çocuğunuz hatıralarına
unutulmaz anlar ekleyebileceğiniz bir gün olacak. Soluklanmak isteyenler için
açık alanı da olan güzel bir kafeteryası var. Fiyatlar makul, yemekleri eh
işte.
Hayvanat Bahçesine giriş ücreti çocuk 8 EUR,yetişkin 10.5 EUR. Akvaryumu da gezmek isterseniz kombine bilet almanız gerekiyor, çocuk 10,50 ve yetişikn 21 EUR. Ama aileler için özel obsiyonları var.
Berlin Hayvanat Bahçesi:Berlin Zoo |
Tiergarten
Berlin Mitte'de yani şehrin göbeğinde yer alan Tiergarten, bir zamanlar kraliyetin avlanma alanıymış.Artık Berlin'in en büyük yeşil alanı...Yayılıp kitap okunacak, çimlerde oynayıp güzel havaların tadının çıkarılacağı bir park.
Berlin Mitte'de yani şehrin göbeğinde yer alan Tiergarten, bir zamanlar kraliyetin avlanma alanıymış.Artık Berlin'in en büyük yeşil alanı...Yayılıp kitap okunacak, çimlerde oynayıp güzel havaların tadının çıkarılacağı bir park.
Lübbenau, Berlin’e iki saatlik sürüş mesafesindeki sayfiye köyü.Masallarda
okuduğumuz, resimlerini gördüğümüz gibi gerçek üstü bir doğa. Üzerine salkım
ağaç dallarının gölge yaptığı, nilüfer kaplı yeşil bir nehir ve nehirin iki
yanında konuşlanmış masal evleri. Lübbenau civar halkın hafta sonu ya da
tatillerde gelip , balık tuttuğu , kano vb… su sporlarını yaptığı , doğanın
tadını çıkardığı bir köy.Vakti ve imkanı olanların gelmesi lazım. Nehir
kenarında kamp alanları, bungalovlar da var. Kamp için de çok güzel.
Legoland
İstanbul’da ve dünyanın her yerinde Madam Tussoud ve Legoland
var artık. Berlin Legoland biraz büyük hatta Avrupa’nın en büyüklerinden.Internetten alınan biletler 13.9 EUR. Merakı ve vakti olanlar için…
Berlin'de 2 Gün
Berlin'de 2 Gün
Berlin, 150 müze, sarayları, köprüleri, tarihi binaları,
sergi salonları, tiyatro ve konserleri, sokak gösterileri, çılgın gece hayatı ,
ilginç cadde ve sokakları ile gez gez bitmez bir şehir. Vaktiniz sınırlıysa
Berlin’de neler yapabilirsiniz ? Bakalım :
Savaşlarda yıkılıp modern binalarla yenilenen tarihi meydan.
Berlin’nin sembollerinden biri olan 360 m yüksekliğindeki TV kulesi, Galeria Kaufhof , Primark, alış veriş mekanları, sayısız kafe ve restoranın olduğu meydan. Dileyen
extra ücret ödeyerek Berliner Fernsehturn’a yani TV kulesine çıkıp 200 m
yükseklikteki seyir terasından Berlin’i izleyebilir.
Müzeler Adası
İkonik binalar, müzeler ve Berlin Katedrali gibi yapıtların
yer aldığı alan. Müzeleri gezemeseniz bile , Müzeler Adasında yapılacak bir
gezinti Berlin ruhunu içinize çekmenizi sağlayacaktır.
Yine Berlin’nin sembol yapılarından olan mavi kubbesi ile
meşhur bu bina görülmesi gereken yapıtlardan.
Tepesinde 360 derece dönebilen bir seyir terası da olan
parlemento binası.
18.yy. da Branderbug İmparatorluğuna girişin yapıldığı bina,
savaş sonrasında restore edilmiş. Üzerinde göz alıcı turkuaz rengi ile arzı
endam eden tanrıça heykeli de en az kapı kadar meşhur. Bir zamanlar ardında
saraylar, meydanlar olan bu görkemli yapı bugün turist akınları ve güneşi
ardına aldığındaki enfes manzarası ile görülmesi gereken yapıtlardan.
Berlin’de geçen filmlerde bu otelin adını duymuşsunuzdur.
İktidarda olduğu yıllarda Hitler’in mesken
eylediği, savaşta yıkılıp yeniden yapılan meşhur otel… Tam olarak Brandenburg
Kapısının karşısında,manzarası güzel olmalı.Atatürk’ün de Almanya ziyareti
sırasında bu otelde kaldığı söyleniyor.Günümüzde ünlü bir otel zincirinin işlettiği Adlon Otelin fiyatları da dudak uçuklatıyor.Ama uygun bir otel için burayı tıklayabilirsiniz.
Berlin’de hayatını kaybeden Yahudilere adanmış anıt. Sıcak
havalarda ziyaret zor olabilir.Zira bol güneş alan kocaman labirente benzer bir
yapısı var.Yapıtın görkemi ve sadeliği, katledilen Yahudilerin masumiyetini
simgeliyor. Aslında hepsi aynıydı ama farklı oldukları için katledilmişlerdi. Bu linkteki yazımda uzun uzun yazmıştım, Almanya daha uzun yıllar bu lekeyi sırtında
taşıyacağa benziyor.
Ülkenin Doğu ve Batı olarak ayrı olduğu yıllarda , iki
Berlin arasındaki sınırı belirleyen ve sadece diplomat, asker vb… özel
görevlilerin geçişine izin verilen
kontrol noktası. İsmini veren genç Charlie’nin resmi duvarda asılı duruyor.
Arnavut kaldırımları ve minik beyaz nöbetçi kulubesi de aslına uygun
korunmuş.Etrafındaki kum torbaları, bayraklar ve asker kıyafetleri ile ortalıkta dolaşan animatörlerle Checkpoint Charlie, şehrin orta yerinde aniden karşınıza
çıkıveriyor. Askerler fotoğraf çektirmek ise 5 Euro.
Charlottenburg
Checkpoint Charlie’nin bulunduğu bölge. Tam karşısında soğuk
savaş dönemine ait diğer önemli olayların duvardaki fotoğraflarla anlatılığı
bir açık hava müzesi var.Konserler,
gösteriler, önemli ziyaretler vb… bir döneme damga vurmuş olayları kronolojik
sıraya göre sergiliyorlar. Civarda ufak tefek anıtlar, heykeller ve hediyelik
eşya dükkanları da var. Şehrin en turistik ve bence en hüzünlü bölgelerinden biri.
Bir kafeye oturup soluklanmak ve sokağı, kalabalığı izleyip savaşın
acımasızlığı düşünmek paha biçilemez.
Potsdamer Platz, Berlin’in modern yüzü. Berlin Film Festivali bu meydanda
yapılıyor örneğin.Yüksek binalar, şık kafe ve eğlence mekanları, sinema-
gösteri salonları, alış veriş merkezleri vs…
Yukarıda belirttiğim aslında çok sayıda gibi görünen
mekanların hepsi birbirine çok yakın. Müzelerde ve bina içlerinde çok vakit geçirmezseniz ve kondisyonunuz iyiyse 1-1.5 günde gezebilirsiniz.
Berlin Duvarı, namı diğer East Side Gallery , bence Berlin’in en önemli noktası. Bu linkteki yazımda Berlin Duvarının
anlam ve önemini anlatmıştım. Ben duvarı ilk gördüğümde güneş batmak üzereydi.Yolun
karşısında Mercedes Benz Arena heybeti ile göz dolduruyordu, turist kalabalığı
azalmıştı, sıcaktı. Sonra birer birer o bilindik duvar resimlerini gördüm.Uzun
süre seyrettim, duvarın tanıklık yaptığı yılları düşündüm. East Side Gallery
görülmesi, dinlenmesi, bakılması,doyulması gereken yerlerden.
Duvarın kıyısındaki köprüdür kendisi. Zira bir zamanlar Doğu
ve Batı Berlin’i birbirine bağlayan tek noktaymış.Nelere şahit olmuştur kim
bilir? Bir yerlerde görmüşsünüz mutlaka, bir resim, bir film… Kızıl
kiremitlerden örülmüş, kallavi, büyük bir köprü burası.
Diyelim ki Berlin’de geçirecek fazladan birkaç gününüz daha
var. O halde Kreuzberg’e uğramadan olmaz. Belki de yazdımlarımı okuduktan sonra gezinize
Kreuzberg’den başlarsınız.
Kreuzberg, Berlin duvarı kıyısında olması sebebiyle pek
beğenilmeyen bir muhitmiş. Marjinal sanatçılar, göçmenler, eşcinseller,
uyuşturucu satıcıları gibi toplum dışına itilmiş kesimin yaşadığı bir getto.
1960’larda Türk göçmenler de daha ucuz olduğu için bu bölgeye yerleşmiş.O gün bu
gündür Kreuzberg (Kröysberg diye okuyun), Türk Mahallesi olarak bilinir olmuş. Girişte Türkçe "Kreuzberg Merkezi" tabelası, hemen sağdaki İstanbul Market, Konyalı etli
ekmek, Trabzon pide, Bereket döner derken liste uzar gider. Türk çoğunluğu olsa
da aslında her milletten göçmen var bu semtte. Büfe,market,kafe, restoran, butik
ve ne varsa aklına gelen bu sokakta her yerde Türk görmek sıradan. Ayakta
kalmak için çalışmak zorunda kalan göçmenler, şehrin yerlileri gibi akşam
18:00’de işi bırakıp hafta sonları da tatil yapamıyor. Şehirde geç saatlere
kadar açık mekanlar sadece Kreuzberg’de olunca öğrenciler, gençler bu tarafa
gelmeye başlıyor. Bugün Berlin’in Cihangir’i gibi, entelektüel,sanatçı,
öğrenci ve hayata yeni atılan gençlerin yaşadığı gözde bir semt. Kiralar yüksek
ve boş ev bulmak çok zor. Bir yandan semtin eski sahibi Türk ‘ler ve diğer
göçmenler diğer yanda Avrupa’nın her yerinden gelen hipsterlar, gurme
restoranlar, trend kafeler ve underground clublar. Arkadaşım Kreuzberg’de
yaşadığı için mahallenin tadını çıkarıp karış karış gezebildim. Burada otel vs…
yok. Ama Berlin’e anlam kazandıran ve görülmesi gereken yerler burada.
Kreuzberg, üzerine tezler hazırlanabilecek, sosyolojik olarak incelenebilecek
bir yer. AlexanderPlatz'a sadece bir kaç durak uzaklıkta.Metro ya da tren ile gelecekseniz Kottbusser Tor'da ineceksiniz.
Kreuzberg’de Ne Yapılır?
Bu linkteki yazımda anlattığım Berlin’in en ünlü kahvecileri ilk durak
olabilir. Ayrıca ilginç butikler, açık pazarlar, yer bulmakta
zorlanabileceğiniz kafeler ve yazımın ilerleyen kısımlarında yer vereceğim
restoranlar da var. Kreuzberg,East Side Gallery e
yürüme mesafesinde. Landwehr Kanalı kıyısında yürüyüş ya da Viktoria Park'da bir gezinti de yapılabilir. İlginç clublar da olduğunu duydum ama gitmedim, merak da etmedim. Gittiğim birkaç bar da, sakin,
nezih, insanların sohbet edip içki içtiği, hafif müzikli sıradan mekanlardı.
Kreuzberg’in geceleri pek tekin olmadığı söyleniyor, polis hiç eksik olmuyor,
siren sesleri susmuyor. Ben şahit olmasam da bunca özgürlük ve kalabalığın
olduğu yerlerde olaylar yaşanmasına şaşırmıyorum.
Yani şanslı olanlar, yani Berlin sokaklarında kaybolup
ayaklarına kara sular inene dek gezecek olanlar ; müzelerden başlamaya ne
dersiniz? 150 müzesi olan Berlin, bu sayede Avrupa’nın en çok turist çeken
şehirlerinden biri olmayı başarmış.Biz Türk’lerin ise ilk görmek istediği müze
Bergama Müzesi oluyor. Bergama’dan çıkarılan eserlerin hatta şehir
kalıntılarının sergilendiği çok etkileyeci bir müze.Eserlerin çalıntı olduğu
söylentilerine kulak asmayın, vakti zamanın zabitleri eserleri bahşetmişler efendim. Çok üzücü değil mi?
Bergama ile beraber Altes Müzesi biz Türk'lerin en çok ziyaret ettiği müzelermiş. Müzelerin tamamını gezmek gibi bir çılgınlık ta yapılabilir tabi.Bu linki tıklayıp müzeler hakkında daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Biraz da saray gezmeye ne dersiniz?
Bergama ile beraber Altes Müzesi biz Türk'lerin en çok ziyaret ettiği müzelermiş. Müzelerin tamamını gezmek gibi bir çılgınlık ta yapılabilir tabi.Bu linki tıklayıp müzeler hakkında daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz. Biraz da saray gezmeye ne dersiniz?
Bellevue Sarayı
Almanya Cumhurbaşka'nın ikamet ettiği saray. Benzerleri ile kıyaslayınca mütevazı bir saray olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
Charlottenburg Sarayı
17. yy. da Prenses Charlotte 'un yazlık sarayı için inşa edilmiş.Almanya'nın ilk Barok sarayı olma özelliğini taşıyor. Bazı bölümler tadilat nedeni ile kapalı olsa da saray çok büyük ; salonlar, sanat eserleri, seramikler ve şapeli ile göz alıcı.Lakin bilet fiyatları 17 EUR . Buraya kadar gitmişken, kraliyetin porselen takımlarının sergilendiği Belvedere binası da gezilebilir. Giriş 4 EUR.
Tempelhof Havaalanı
Dünyanın ilk sivil hava alanı olan Tempelhof Hava Alanı, 2008 yılında hava trafiğine kapatılmış.Artık millet bahçesi olarak kullanılıyor. Açık havada spor yapanlar, bebeğini gezdirenler, piknik yapanlar, kasalaraa bitki yetiştirenler, kısaca halkın özgür kullanımına açık. Festival ya da bezeri etkinlikler düzenlendiği de oluyormuş. Biz dumansız ızgaramızı, yiyecek sepetimizi ve biralarımız alıp pikniğe gittik. Özellikle hafta sonları çok kalabalık, top oynayıp scooters binen çocuklar, biralayıp dans eden gençler, çimlere yayılan çiftler ve daha bir sürü insan vardı ama kimse birbirini rahatsız etmiyordu.
Dünyanın ilk sivil hava alanı olan Tempelhof Hava Alanı, 2008 yılında hava trafiğine kapatılmış.Artık millet bahçesi olarak kullanılıyor. Açık havada spor yapanlar, bebeğini gezdirenler, piknik yapanlar, kasalaraa bitki yetiştirenler, kısaca halkın özgür kullanımına açık. Festival ya da bezeri etkinlikler düzenlendiği de oluyormuş. Biz dumansız ızgaramızı, yiyecek sepetimizi ve biralarımız alıp pikniğe gittik. Özellikle hafta sonları çok kalabalık, top oynayıp scooters binen çocuklar, biralayıp dans eden gençler, çimlere yayılan çiftler ve daha bir sürü insan vardı ama kimse birbirini rahatsız etmiyordu.
Berlin’de Alış Veriş
Berlin,herkese ve her keseye uygun alış veriş fırsatları
sunuyor. Örneğin;
Kurfürstendamm ya da Kudamm'da bilinen lüks markalarının mağazalarını bulabilirsiniz. Kudamm aynı zamanda güzel havalarda gezintiye çıkıp, cadde üzerindeki kafe-pastanelerin tadını çıkarmak için iyi bir tercih.
Kurfürstendamm ya da Kudamm'da bilinen lüks markalarının mağazalarını bulabilirsiniz. Kudamm aynı zamanda güzel havalarda gezintiye çıkıp, cadde üzerindeki kafe-pastanelerin tadını çıkarmak için iyi bir tercih.
Alış Veriş Merkezleri; İstanbul kadar olmasa da Berlin’ de
kapalı alış veriş merkezleri bulabilirsiniz. Özellikle AlexanderPlatz ‘daki Galeria Kaufhof , içki çeşitleri, şarküteri ve çikolata reyonları ile görülmeye değer. Ayrıca Kadewe ve Berlin Mall gibi yerler de vakti olanlar için gezilebilecek mekanlardan. Euro kuru
nedeniyle fiyatlar yüksek olsa da indirim dönemlerinde aynı markaların Türkiye
fiyatlarından daha uyguna alış veriş yapılabiliyor. Örneğin Türkiye’de fiyatı 600 TL olan montu Berlin’den 25 Euro’ya almıştık.Vaktiniz
varsa ve Türkiye satış fiyatlarını biliyorsanız uygun parçalar
bulabilirsiniz.Ayrıca Alman malı olan ünlü spor kıyafet/ayakkabı markalarının
indirimli dönem fiyatlarının da epey uygun olduğunu belirtmeliyim.
Berlin'de Bit Pazarları ve İkinci El
Bu konuda çok fazla seçenek var. Hafta sonları şehrin dört
bir yanında açık bit pazarları kuruluyor. Sadece kıyafet değil, mutfak ve süs
eşyaları,eski plaklar, ayakkabı,çanta hatta mobilya bile
satılıyor.Berlin halkının geri dönüşüm
ve ikinci el bilinci yüksek.Atıklar evlerde organik, plastik, cam,kağıt vb…
olmak üzere özenle ayrılıyor, ilgili toplama noktalarına götürülüyor.
Kullanılmayan kıyafetler ise hemen her sokakta bulunan giysi kumbaralarına
atılıyor. İhtiyaçtan fazlası tüketilmiyor. Bu sistem içinde “HUMANA” isimli bir
oluşum şehrin pek çok noktasında topladığı ikinci el eşyaları mağazalarda
ilgililer ile buluşturuyor. Sadece kıyafet değil, oyuncak, çanta, bere,atkı,
ayakkabı, pijama, gecelik, iç çamaşırı, spor malzemeleri, kayak kıyafetleri,
deri eşyalar, bebek eşyaları, kırtasiye malzemeleri ve çeşitli ev eşyaları.
HUMANA’dan elde edilen gelir, Afrika’daki muhtaç ülkelerin ihtiyaçları için
kullanılıyor. Fiyatlar genelde uygun 3 EUR mont, 1 EUR oyuncak, 2
EUR gömlek-tshirt bulunabiliyor. AlexanderPlatz’da büyük bir mağazası var.
Berlin Yeme-İçme
Aldığı göçler ile beraber Berlin mutfağı da çeşitlenmiş,
seçenekler sayısız. Çin, Japon, Tai, Kore, Hint , İtalyan, İspanyol, Türk …. akla
gelebilecek her mutfak var bu şehirde.
Ayrıca vegan mutfak da yaygın,fazlaca Berliner, vegan/vejeteryan besleniyor. Dolayısıyla
vegan hamburgerleri, suşiler, pizzalar hatta şarküteri ve pastane ürünleri
bulmak mümkün. Ancak dışarıda yemek pahalı. Kişi başı ortalama min. 20 EUR gibi düşünün. Bu nedenle sizinle hem nispeten ekonomik hem de orta bütçeli
seçeneklerden örnekler paylaşacağım.
Berlin denilinde ilk akla gelen sokak yemeği.Haşlanıp ızgara edilmiş sosis, üzerine köri baharatlı ketçap benzeri bir sos ile servis ediliyor. Pek çok kaynakta en iyisi Curry 36 olarak geçse de inanmayın. Curry 36 popüler olması nedeniyle önünde her daim kuyruk var, çalışanları kaba ve sosisleri sıradan. Bence şehrin en iyisi Curry 61. Hemen Maps-Me’ye yazıp yerini işaretliyoruz. Sade ve patatesli menü ya da sandviç seçenekleri sunuyorlar. Patatesli menü ( bol patates + 2 adet sosis) 4 EUR civarında. Porsiyonlar doyurucu, lezzet mükemmel.
Mustafa Gemüse Kebap
Berlin’in en turistik, en meşhur sokak yemeği. Önünde her
daim her milleten kuyruk oluyor. Gemüse sebze demekmiş, pide ekmeği arasında
sebzeli döner gibi düşünün. Fiyatlar, Curry 61 seviyelerinde lezzeti eh işte.
Şahin Usta’yı, Asım Usta’yi, Bayramoğlu’nu bilmeyen ecnebi kardeşlerimiz Mustafa’nın
dönerine Abruhhaman Çelebi diyor işte.
MarktHalle Neun
Markhalle'den görüntüler |
Kısaca Markthall yani kapalı pazar yeri.Pazarda minik stand ya da tezgahlarda mevsimine göre şarküteri ürünleri, pizza,çeşitli hamur işleri, vegan yemekler, geleneksel Alman atıştırmalıkları, istiridye ve başka pek çok seçenek sunuluyor.Aynı zamanda sebze-meyve tezgahları da olan gerçek bir pazar.Yiyeceğinizi alıp, ortak alanlardaki tahta masalarda zaman geçirebiliyorsunuz. Fiyatlar uygun, yiyecekler taze ve güzel.Belli dönemlerde festivaller düzenleniyor, festival zamanı kalabalık, diğer günler de hoş bir tenhalığı var.
Berlin, hamburger konusunda sayısız seçenek sunuyor. Bence en iyisi Kreuzberg meydandaki Burger Meister. Zira iyi bir hamburger; ekmeğinden , içine giren soslara dek kalite ve lezzet içermeli. Burger Meister ekmekleri tazecik, üstü iyi kızarmış, çıtır, içi yumuşacık ama malzemelerin etkisi ile hamurlaşmamış. Hamburger köfteleri siparişten sonra pişiriliyor, zaten açık mutfak , tüm süreci izleyebiliyorsunuz. Köfteler, yüksek ısıda dışı mis kokulu içi sulu olacak şekilde pişiyor. Cheddarı, karamelize soğanı, turşusu ve bacon, her biri kendi içinde şölen. Bir ısırık ve lezzetin dansı. Tiryakisi olacağınızdan ve her gün en az bir burger yiyeceğinizden eminim.Zaten mekan her daim dolu, siparişi verince kasadan numara alıp bekliyorsunuz. Menüde 5-6 çeşit hamburger ve patates var. Bizim favorimiz cheesburger ve burgermeister. Berlin’de pek çok restoran o meşhur cola markalarını satmıyor, Afrikola ya da Fritz Kola gibi yerel ve vegan markalar tüketiliyor. Burgerininiz yanına yerel kolalardan ya da biralardan ekleyebilirsiniz. Patatesleri iyi değil. Her güzelin kusuru vardır diyip hamburgerle yetiniyoruz. Fiyatlar 4-5 EUR civarında.
Hint Yemekleri için
Aapka
Yine Kreuzberg bölgesinde geleneksel Hint mutfağı seçenekleri
sunuyor. Vegan lakin bol baharatlı Hint yemeklerine bayılıyoruz. 2-3 kişilik
tadım menüleri de olduğu için uygun fiyatlara yemek yenilebiliyor.
Kore Mutfağı için SSAM
SSAM'a rezervasyon ile gidilmesi gerekiyor.Oldukça şık dekore edilmiş, klasik Kore ile modern Alman sentezi mobilyaları ile mekan göz dolduruyor.İlk izlenim iyi.Büyük gruplar için uzun masalar ve masaların üzerine monte edilmiş minik ızgaralar ile hafiften ocakbaşı havası sezinliyoruz. Karides, kalamar, deniz tarağı,balık çeşitleri,marine edilmiş/edilmemiş et çeşitleri ya da çiğ sebzeleri sipariş edip kendin pişir kendin ye usulu takılıyorsunuz.Mutfakta hazırlanan Kore yemekleri de var, menü görkemli. www.ssam-bbq.de adresinden gözatabilirsiniz.
Alman Mutfağı için Max und Moritz
Klasik Alman yemekleri dışında schnitzeli ile meşhur. Rezervasyon ile gidiliyor. Fiyatlar yüksek ancak porsiyonlar büyük, biralar şahane.
Kore Mutfağı için SSAM
SSAM'a rezervasyon ile gidilmesi gerekiyor.Oldukça şık dekore edilmiş, klasik Kore ile modern Alman sentezi mobilyaları ile mekan göz dolduruyor.İlk izlenim iyi.Büyük gruplar için uzun masalar ve masaların üzerine monte edilmiş minik ızgaralar ile hafiften ocakbaşı havası sezinliyoruz. Karides, kalamar, deniz tarağı,balık çeşitleri,marine edilmiş/edilmemiş et çeşitleri ya da çiğ sebzeleri sipariş edip kendin pişir kendin ye usulu takılıyorsunuz.Mutfakta hazırlanan Kore yemekleri de var, menü görkemli. www.ssam-bbq.de adresinden gözatabilirsiniz.
Alman Mutfağı için Max und Moritz
Klasik Alman yemekleri dışında schnitzeli ile meşhur. Rezervasyon ile gidiliyor. Fiyatlar yüksek ancak porsiyonlar büyük, biralar şahane.
Kıssadan Hisse
Mecbur kalmadıkça Berlin'e kışın gitmeyin derim.Kışın soğuk ama çok soğuk olan şehir gri bulutlarla kaplanıyor. Baharda açan çiçekler, yeşillenen ağaçlar ve hafif rüzgarı ile yeniden canlanıyor.Bu şehir neler neler görüp, kaç kere yıkılıp yeniden ayağa kalkmış.Güçlü, pembe yanaklı bir Alman askeri gibi. İster hafta sonu atlayıp gidin, ister resmi bir tatille birleştirip bir kaç günlüğüne gidin, isterniz sadece gidin. Ama gidin ve güçlü şehri keşfedin.
Mecbur kalmadıkça Berlin'e kışın gitmeyin derim.Kışın soğuk ama çok soğuk olan şehir gri bulutlarla kaplanıyor. Baharda açan çiçekler, yeşillenen ağaçlar ve hafif rüzgarı ile yeniden canlanıyor.Bu şehir neler neler görüp, kaç kere yıkılıp yeniden ayağa kalkmış.Güçlü, pembe yanaklı bir Alman askeri gibi. İster hafta sonu atlayıp gidin, ister resmi bir tatille birleştirip bir kaç günlüğüne gidin, isterniz sadece gidin. Ama gidin ve güçlü şehri keşfedin.
Yorumlar
Yorum Gönder