Berlin Hakkında Bir Masal



Anlatsam hayatım roman olur derler ya; Berlin’in de roman gibi  bir geçmişi var.
Buna şimdilik masal diyelim ve size Berlin masalını anlatmaya başlayalım.

Berlin'in İlginç Tarihi

Berlin, Albrecht der Bär yani Ayı Albert  tarafından 12.yy.da kurulmuş.
Şehrin sembolü olan ve adına festivaller, yarışmalar düzenlenen Berlin Ayı’sının da Albert Amcanın arması üzerindeki ayıdan kaynaklandığı söyleniyor.Ayı Albert sayesinde Brandenburg Prensliği'ne bağlanan Berlin, Spree Nehri kıyısında gelişmeye başlıyor.Şehir bir yandan gelişirken bir yandan isyanlar, vebalar ,kitlesel ölümlerle mücadele ediyor.

🐻17.yy.da, Otuz Yıl Savaşları  şehri yerle bir ediyor. Nüfusun yarısı ölüyor, evler, saraylar yıkılıyor.
🐻18.yy. başlarında Berlin, Prusya’nın başkenti oluyor ve yeniden gelişmeye başlıyor.Kültür,sanat, eğitim alanında gelişmeler ile bir yandan donanımli bir ordu kurulurken diğer yandan ileride güçlenecek sanayiye yönelik temeller atılıyor.
🐻19.yy.da bir ara Napolyon şehri ele geçiriyor.Zavallı Berlin (!) öyle zor durumlara düşüyor ki 1900’lerin başına dek Avrupa’nın en sefil, en kirli şehirlerinden biri oluyor. 
🐻1900’lerin hemen başında toparlanmaya başlıyor; örneğin ilk metro ağı 1902’de inşa ediliyor. Derken müzeler, tiyatrolar, operalar ve efendim bir yandan şehircilik projeleri, kanalizasyonlar , alt yapı projeleri öte yandan sanayide atılım üzerine atılım yapılıyor.
🐻Lakin 1.Dünya Savaşı yine şehrin kaderini değiştiriyor. Monarşi yıkılıyor, ekonomi kötüye gidiyor. Berlin bu kez savaşın ekonomik etkileriyle uğraşmaya başlıyor. Dünyanın değişen dengeleri, Berlin ‘i Rusya’nın etkileri ile Sosyalizm ile mücadele etmek zorunda bırakıyor. Şehir tam toparlanıp nüfusunu arttırdığı dönemde bu kez 2.Dünya Savaşı patlak veriyor.
🐻1933’de iktidara gelen Naziler,  Berlin’i Almanya’nın başkenti ilan ediyorlar.

Sonrasını hepimiz biliyoruz. İnsanlık ayıbı ile dolu yıllar... Binlerce Yahudi’nin, engelli, hasta, yaşlı ve eşcinselin katledildiği o korkunç yıllar. Almanlar bu konuda oldukça hassas,utanç duyuyorlar ve unutmaya çalışıyorlar. “Irkçılık “ tahammül edilemeyen bir kavram, damalı haç ya da SS sembolü olan malüm işaretlerin dövmesini yaptırmak, graffiti olarak çizmek bile yasak. Bu konuyu ele alan onlarca film,kitap, roman günah çıkarmaya yetti mi bilemiyorum. Ama bence Hitler’in kendi ırkına armağan ettiği bu utanç, yüzyıllar boyunca konuşulmaya, anlatılmaya, yazılıp çizilmeye devam 
edecek.




🐻2. Dünya savaşı sonunda Berlin 4 sektöre bölünüyor.Amerika, Rusya, Fransa ve İngiltere’nin bu ortaklık sırasında pek de iyi anlaştığı söylenemez.Nitekim 1949’da ülkenin batı kısmında Federal Alman Cumhuriyeti (FDR), doğusunda ise Demokratik Alman Cumhuriyeti (DDR ) kuruluyor. 


🐻1961’de Berlin Duvarı’nın inşaası ile beraber Berlin, Doğu (Demoktarik Alman C. ) ve Batı (Federal Alman C.) olarak  tam ortasından ikiye ayrılıyor.

Ne hüzünlü bir hikaye . Yıllar yılı duvarın öte tarafına geçişin yasak olduğu, geçmeye çalışanın keskin nişancılar tarafından vurulduğu, aynı toprak üzerinde iki farklı şehir yaşamış.Bu hüzne şahitlik eden sokaklar, köprüler, binalar bugün artık turistik birer ikon. Berlin halkı, Nazi dönemini olduğu gibi duvar yıllarını da konuşmak istemiyor.

Ve sonunda  ve perestroika ve glasnost veGorbaçov , alnındaki meşhur kırmızı lekesi ile çıkagelen adam. 




1989’da Berlin Duvarı yıkıldı.O anları televizyonda canlı  izlemiştim. Binlerce Berlin’linin  ellerinde balyoz ve çekiçlerle duvarı yıkmaya çalıştığı anlar, Pink Floyd, The Wall…
Tarih değişti, 2 Almanya  ve 2 şehir birleşti. Yeni Berlin tek başına başkent oldu.

Berlin’in soğuk ve ketum ruhunun altında yatan masalı anlatmaya çalıştım.Tıpkı geçmişi gibi farklılıkların birleştiği bir şehir; Berlin.
Gezilecek, görülecek, anlatacak daha çok şey var. Hepsini anlatacağım.
Şimdilik gökten üç elma düşmüş…













Yorumlar

  1. Çook teşekkürler. Bilgilendim, faydalandım. Ne dramlar yatıyor şehirlerin tarihinde (!) Ancak her felaketten güçlenerek çıkmasını bilmiş. Turistik bir tur esnasında kısa süreliğine Almanya'nın sadece Düsseldorf kentini görme imkanı bulabildim.

    YanıtlaSil
  2. Aynen öyle , bu yüzden bir şehri tanımak için geçmişini de bilmek gerektiğini düşünüyorum. Düssedorf hakkında da yazacağım ama Berlin hakkında anlatacak daha çok şey olacak

    YanıtlaSil
  3. İnanın bir solukta okurum zaten birazda hızlı okurum teşekkürler. Bilgilendim, faydalandım. Ne dramlar yatıyor şehirlerin tarihinde (!)
    www.tolum.site

    YanıtlaSil

Yorum Gönder