3 Ülke ve 1 Küçük Havaalanı


Aksiyon filmi ismi gibi başlıkla aslında BASEL- MULHOUSE -FREIBURG Havaalanını kastediyorum.


İsmiyle müsemma bu güzide havaalanı, Avrupa'nın üç önemli ülkesine hizmet veriyor.

1-Basel-İsviçre: Havaalanına en yakın şehir ve ülke.Ayrıca ulaşım çok  kolay.Otobüs, tren, taksi vb... seçenekler arasından . bütçenize uygun olanı tercih edebilirsiniz.

2-Mulhouse- Fransa : Havaalanına uzaklığı 30 Km. 18.yy 'a dek İsviçre'ye bağlı olan bu şehir bugün büyük bir sanayi kenti.

3-Freiburg-Almanya :Almanya'nın kara orman şehirlerinden.Yemyeşil, güneşli, tarih ve doğanın iç içe olduğu şehir.



Bizim tüm bölgeyi gezebilmek için sınırlı süremiz vardı. Cuma sabahından pazar öğlene dek.Zamanı etkin kullanmak için araba kiralamanın en uygun yöntem olduğuna karar vermiştik. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra havaalanı içinde işaretler sizi gitmek istediğiniz ülkeye doğru yönlendiriyor.Biz Fransa'ya doğru yol alıyoruz. Havalanı- Colmar arası A35 otobanı üzerinden yaklaşık 60 Km ve 40 Dk gibi bir sürede Colmar'a ulaşıyoruz. Aslında Alsace Bölgesi olarak adlandırılan bu bölge şarapçılıkla uğraşan köyleri ile ünlü.Bu bizim ve ilk ziyaretimiz ve yeterli vaktimiz olmadığı için şarap rotasını es geçiyoruz.Ertesi yıl, Alsas'a bu kez şarap rotası için yeniden geleceğiz.Alsas gezi rehberi için buraya ve en güzel Alsas köyleri & şarap rotası için buraya tıklayabilirsiniz.  Onlarca köy, birbirinden lezzetli şaraplar ve masal gibi bir rota.James  Martin ya da Anthony Bourdain izinden gider gibi.

Bu ilk  seyahatimde  uğrayabildiğim Colmar ve Obernai için yazdığım yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Colmar, popüler bir kasaba olduğu için özellikle yaz aylarında kalabalık olduğunu biliyorum.Biz şanslıyız, baharın ilk günlerindeyiz, hava güneşli,ılık ve sokaklar hala tenha. Colmar'da bir kafede oturup nefis Fransız kremalı tartlarından ya da yöresel peynirleriyle  ve şaraplardan denemek gerek.

Colmar Strasbourg arası 70 Km.Strasbourg'a havaalanından direkt giden trenler olduğu gibi Colmar aktarmalı da gidilebiliyor. Kiralık araba ile yolculuk etmek ise çok keyifli.Tek kapılı, kırmızı, minicik bir Fransız arabası ve radyoda Fransız şansonları. Strasbourg bir öğrenci kenti.Üniversite binaları hemen göze çarpıyor. Strasbourg hakkında yazdığım detaylı yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Strasbourg'da kalacak yer arıyorsanız , Mercure  Otel, şehrin merkezi bir noktasında, uygun fiyatlı ve ücretsiz otoparkı ile iyi bir tercih.
Temiz, modern ve cıvıl cıvıl bu şehrin tadı damağımda kalıyor.Zaten hemen ertesi yıl için yeniden ve daha uzun bir Alsas seyahati planlıyor, Strasbourg'a da bol bol vakit aırıyoruz.


Basel, havaalanına çok yakın olduğu için dönüş yolunda  uğruyoruz.Serbest dolaşım bölgesinde olmasına rağmen şehir girişinde AB plakalı olmayan binek araçları ve ticari araçları (kamyon, tır vb...) durduruyorlar. Şehre polis kontrolünde girebiliyor. Sınır bölgesini geçip şehir merkezine yaklaşınca Rhein Nehri büyülüyor. Nehrin iki tarafında devasa binalar yükseliyor.Özellikle ilaç endüstrisinin en büyük markaları burada. Bir yanda gökdelenler bir yanda klasik Avrupa mimarisi. Kirli havası ile Basel'den ilk bakışta pek hoşlanmıyorum. Sabahın erken saatleri ve bahar güneşi yükseliyor.Nehir kenarında kalabalık bir kafeden kahve alıp yolumuza devam ediyoruz.O tarihlerde İsviçre Frangı 7 TL civarında. Bir kahveye 8 Frank yani 56 TL ödüyoruz.

Baharda Rhein Nehri

Dönüşte havaalanında  bizi heyecanlı bir surpriz bekliyor. Kiralık aracı teslim etmek için firmaya gittiğimizde, Fransa tarafından kiralanan bir aracı İsviçre tarafından teslim edemeyeceğimizi öğreniyoruz. Havaalanı küçük ancak her ülkenin girişi farklı ve Fransa tarafından giriş yapabilmek için yeniden otobana girip yaklaşık 20 dk lık yolu geri gitmemiz gerekiyor. Neyse ki Avrupa'nın pek çok ülkesinde olduğu gibi burada da çok fazla Türk var. Taksi şoförlüğü yapan bir Türk bize yolda eşlik ediyor.
Araç teslimi derken,  aracı ilgili firmanın otoparkına park edip anahtarı bir kutuya bırakıyorsunuz.Pazar günü çalışan olmadığı için pratik bir yöntem geliştirmişler.

Bu küçük havaalanın biz gezginler için en önemli yanı Alsace Bölgesi'ne yakınlığı.
Heyecanlı sonuna rağmen yeniden gelmeyi düşleyerek ayrılıyorum buralardan.
Düşlerim bana dünyanın tüm kapılarını açacak, biliyorum.



Yorumlar

  1. teşekkürler gidermiyiz bilmem ama gidersek aklımızda olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gitmeseniz bile yazım, aklınızda kalan hoş bir hikaye olsun:)

      Sil
  2. Düşleriniz size dünyanın tüm kapılarını açacak, bende size güveniyorum :) Hayallerinizden vazgeçmeyin..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder