Yirmibeş yıldır seyahat planı yapıyorum. Hikaye,
üniversite için farklı bir şehire gitmem ile başlıyor. Heyecanla hazırlanan
valizler,yolda okunacak kitabın, walkmande (sonraları discmane dönüşmüştü ) dinlenecek kasetin seçilmesi ve annenin hazırladığı
yolluğu elinin tersi ile itip “ ben yolda bir şeyler yerim “ ile başlayan
cümleler…
Ülkeyi boydan boya geçen bir öğrencilik, arkadaşlarla, sevgiliyle ,
eşle yapılan yolcuklar, yolcuklar, yollar.
Geçen zaman sonunda, gezip gördüklerim, okuyup
duyduklarım,tanışıp sohbet ettiklerim kısaca deneyimlerimle, herkesin mükemmel
bir seyahat planlamaya çalıştığını söyleyebilirim.
Peki nedir bu mükemmel? Mükemmel; kime göre, neye göre mükemmel?Nedir bu mükemmel?
1)Seyahati Gün ve Saat Bazında Planlamak
Özellikle yurt dışı seyahatlerinde zaman kısıtlı olduğu
için iyi bir plan yapmak önemli. Malum, 2-3 gün içinde koca şehri ayaklarıma kara
sular inene dek gezeceğim, görmediğim saray, müze, heykel kalmayacak. O köprüde
fotoğraf çektirilip Intstagrama yüklenecek, o meşhur restoranda o meşhur yemekler
yenilecek, hediyelik eşya illaki alınacak
vs vs …. Plana uyulmazsa eşe dosta tatil haram edilecek, surat asılacak,
trip atılacak. Ya hiç hesapta olmayan bir şeyler olsa, mesela cüzdan çalınsa !Çocuklar hastalansa, pasaport kaybolsa... İnsanlık hali işte. Ne yapalım,kafamızı elin memleketlerinde taşlara mı vuralım?
2)Sırt Çantasını Alıp Çıkmak
Dünyanın en güzel şeyi. Özgürlük, gençlik, isyaaaaan. Biz de
yaptık zamanında. Otostopla , ilk arabanın durduğu şehre de gittik, nereye
gittiğine bakmadan otogardan ilk kalkan
otobüse de bindik.Cuma akşamı işten çıkıp hafta sonunu farklı şehriler de
geçirdik. Çeşmeye diye çıkıp Didim’e , Hatay’a niyetlenip Antalya’ya gittiğimiz
de oldu. Hala en sevdiğim seyahat yöntemi olsa da çocukla zor. Ama insan hayatında en az bir kez sadece sırt çantasını alıp yola çıkmalı.Çünkü yola çıkınca yol açılır.
3)Rasyonel Planlama,Duygusal Beklentiler
Planla ama hayatın getireceği sürprizlere de hazırlıklı ol. Gideceğin
ülke ya da şehir ile ilgili kritik bilgilere sahip olmak önemli.Örneğin güvenlik seviyesi, örneğin tatil zamanları, çalışma saatleri vb... Artık sayısız
bilgi kaynağı var.İçinde seyyah yatan herkesin beklentisini karşılayacak bir kaynak elbette bulunur.Ben aşağıda kendi bilgi kaynaklarımı fikir vermesi açısından paylaşıyorum.
Bloglar :Dünyanın her yerinden gezginler, her dilde blog yazıyorlar. Günümüzde blog camiası ticari bir hale bürünse de hala deneyimlerini paylaşanları bulmak mümkün.Web çevirileri sayesinde dil bilmenize de gerek yok.İstediğiniz bloğu istediğiniz dile çevirebilirsiniz. Önemli olan kişinin kendi ile benzer sosyo-ekonomik çevreden, benzer beklentilere sahip blogları keşfetmesi. Blogların subjektif bilgiler içerdiğini unutmayınız.
Kitaplar: Seyyahlık dünyanın en eski uğraşılarından biri. Dolayısıyla çok fazla kaynak bulmak mümkün.Kütüphanemdeki gezi kitapları için ayrı bir yazı hazırlayacağım.Ama şimdilik sadece bir şehir ya da ülke için gezip görülecek yerleri anlatan ansiklopedik kitaplardan söz etmediğimi belirtmeliyim. Yazarı bazen bir akademisyen, bazen bir devlet memuru, sanatçı ya da doktor ya da maceraperest sıradan bir insan olabilir.Bu kitaplar insana ilham ve güç verir, harekete geçirir, başarabileceğine inandırır.
Gazete,Dergi vb Süreli Yayınlar : Internet üzerinden kolayca ulaşılabilen zengin kaynaklar. Ülkemizdeki her yüksek trajlı gazetenin "gezi-seyahat" eki olduğu gibi çok önemli yabancı gazete ve dergilerin da var.
Web Siteleri , Uygulamalar: Bu kısım eskilerin deyimiyle "derya-deniz" olsa da teknolojinin nimetlerinden faydalanacağımız kısım. Örneğin ,gezeceğiniz şehrin haritasını telefonunuza indirip, görmek istediğiniz noktaları (otel,restoran vb..) işaretleyip çevrim dışı haritaları kullanabiliyorsunuz.Ya da konumunuza göre en yakın restoran, sağlık birimi vs... görebiliyorsunuz. Hatta gezip gördüğünüz, konakladığınız yerlere puan verip sisteme dahil oluyorsunuz. Bu teknoloji olmadan önce GPS cihazı kiralayıp ayırca ücret ödüyorduk. Ya da elimizde fiziksel haritalar, turizm ofisinden alınmış broşürlerle şaşkın ördek gibi geziyorduk. . Dünyanın ne kadar küçüldüğünün en önemli göstergesi.
TV Programları: Tv izleyen kaç kişi kaldık? Yine de dikkat çekici bir kaç program daha doğrusu belgesel bulmak mümkün. Özellikle yemek kültürü ile harmanlanmış, ilgi çekici bir sunucusu olan programlar bunlar. Mesela rahmetli Anthony Bourdain, mesela Vedat Milor abimiz...
Sosyal Medya: Yukarıda yazdığım tüm kaynaklar bir yana, sosyal medya sanırım artık en önemli bilgi kaynağımız. Bu yol ile edinilen bilginin derinliği ya da temizliği tartışılır. Ama hızla ulaşılan, kolay elde edilen ve favorilere kaydedilip gerektiğinde hemen ulaşılan bilgiler bunlar.Ancak kişisel süzgeçten geçilmiş, sadece popüler olduğu için değil gerçekten doğru ve gerekli bilgileri paylaşanları takip etmek gerektiğine inanıyorum.
Sonuç olarak elimizdeki tüm kaynakları kullanıp, en mükemmel seyahati planlasak bile sürprizlere açık olmalıyız.Hem de hiç akla gelmeyecek sürprizler, örneğin:
Roma'dan İstanbul'a döneceğimiz günün öncesinde Paris'de terör saldırısı olmuştu. Havaalanına erken gitmemize rağmen, el bagajlarının ve üzerimizdeki giysilerin tek tek aranması nedeniyle havasız bir salonda iki saat bekledik ve uçağa son anda yetişebildik.
Barselona'da, içinde tüm fotoğraf ve haritaların yüklü olduğu cep telefonumuz çalındı.
Düsseldorf'da, kiraladığımız aracın sürgülü kapısı kendiğinden açıldı ve kızım hareket halindeki araçtan düşüp hafif şekilde yaralandı.
Bir Haziran ayında Berlin'de 9 dereceleri gördük. İstanbul sıcaktan bunalırken biz bir kafede sağanak yağmurun dinmesini bekliyorduk.
Özetle, seyahati planlamak mümkün olsa da sorunsuz bir seyahat planlamak mümkün değil. İyi haber ; zaman geçtikçe insan sadece iyi olanları hatırlıyor.Telefon çalındığında yaşadığın endişe, hayal kırıklığı her ne ise unutuluyor.
Eğlenceli birer anıya dönüşüyor.
Çok güzel bir araştırma yazısı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilAslında araştırma yazısı değil. Deneyimlerim diyelim :) Yorumunuz için teşekkürler.
Sil